30 Ağustos 2015 Pazar

Bu Bir Özür Postudur

Sevgili canlar şuan bile internete zar zor giriyorum. Kitap postları hazırlayamıyorum. Kitap okumaktan aciz kaldım. Sevdiğim blogları okuyamıyorum. Diyorum ki internetsziliğin gözü kör olsun.
Yetmedi eve internet bağlanılacak dediler. Ben gidince mi, diye bir sinir oldum. Ya sınavım var arkadaşım benim ya. Yaylaya gidip rahat kafayla çalışayım dedim. İnternet bağlanacak. İçime oturdu resmen. Ama siz de değerlisiniz şimdi, derslerimde. Dönünce size de vakit ayırabilir miyim ki? Beni çok korkutuyorlar. Sanki hiç kazanamayacakmışım gibi. Anlayacağınız blogcanlar hayatımın dönüm noktasındayım. Hedeflerim var ve hedeflerimi ulaşmam için çok çalışmam lazım.
Dershaneler de kapatıldığına göre bu mücadeleyi tek başıma vereceğim. Matematik deseniz dipelerde. Başarı hikayeleri okurdum önceden. Neler vardı neler. Diyorum ki içlerinden biri de ben olabilir miyim ki? 
Ya sizden akıl istiyorum. Bana akıl verin azcık. Elbette YGS sınavını atlatanınız var aranızda. Neler yaşadınız, neler hissettiniz bir öğrenmek isterim? :)

11 Ağustos 2015 Salı

Göz (Carrie) - Stephen Kıng


Merhabalar ; 

Uzun zaman oldu yazmayalı. Tatildi bayramdı derken ne okuyabildik ne de yazabildik. Bugün anlatacağım kitap aslında özüme döndüren kitap diyebilirim. Hep fantastik okuyan ben bir süre fantastik dışı okumaya başlamıştım. Bu kitap ile benliğime geri döndün :)  Neyse uzatmadan başlamak istiyorum.




Stephen King'in ilk kitabı, meşhurluğa ilk adım attığı kitap diyebilirim. Öncelikle kitabın konusuna gelmeden analizimi açıklıyorum. Kitapta olağanüstü bir olay anlatılıyor ve bu olayı bilimsel tezlerle kısa kısa keserek aralarda destekliyor. Aslında kitabı hem gerçekci göstermiş hem olaydan sonrasınıda anlatmış. Bir yandan iyi bişeyken bir yandan da kitabın sonunda ne olacağını anlıyorsunuz. 



Kitabın sanırım yakın zamanlarda filmi de çıkmış 'Carrie' .. Açıkcası beni ilk defa okurken gerebilen bu kitabın filmini merak etmiyor değilim. 








Konusuna gelelim ;


Carrie White adlı baş kahramanımız okulunda kimse tarafından sevilmemektedir. Annesinin aşırı dindar olması (ve sürekli olarak kadın olmanın kadınlığın günah olduğunu söyleyip durması dışında herşey güzel bence ) işleri daha da zorlaştırıyor. Herkes tarafından dışlanan Carrie toplu bir banyo gününde arkadaşlarının önünde ilk adetini olur. Adet hakkında kadınlık hakkında hiç birşeyi bilmeyen Carrie ile tüm arkadaşları dalga geçer ve ardından telekinesis gücü ortaya çıkar. devamı kitapta... :) 




Bir bölümü benim feministlik damarlarımı kabarttı diyebilirim.; 

''Ve Tanrı, Havva'yı Adem'in kaburgasından yaptı'' dedi annesi. Çerçevesiz gözlükleri ardında gözleri büyümüş, lop yumurta gibi görünüyordu. Ayağının kenarıyla Carrie'ye bir tekme attı, Carrie bağırdı. ''Kalk, kadın. Gidip dua edelim. Zayıf, şeytancı, günahkâr kadın ruhlarımız için İsa'ya dua edelim''

''Anne..''
..
''Ve Havva güçsüzdü.. tekrarlasana, kadın. Tekrarla!''
''Hayır, anne, ne olur, bana yardım et... ''
Bir tekme daha. carrie çığlık attı. 
''Ve güçsüz olan Havva kuzgunu dünyanın başına saldı'' diye devam etti annesi. ''Ve kuzgunun adı Günah'tı ve ilk Günahda Cinsel Birleşme'ydi. Tanri Havva'ya bir nalet verdi. Lanet kanıydı bu.''.....

 Diye devam ediyor :) 


Tavsiyem önce kitabı okuyup ardından filmini izlemenizdir..  



Selametle^^