14 Eylül 2015 Pazartesi

Genç Werther'in Acıları - Goethe



''Zavallı Werther'in hikayesiyle ilgili bulabildiğim şeyleri özenle topladım ve bunları önünüze koyuyorum. Bu çalışmamdan dolayı bana teşekkür edeceğinizi biliyorum. Onun ruhuna ve karakterine hayranlığınızı ve sevginizi, yazgısına göz yaşlarınızı esirgeyemezsiniz.

Ve sen iyi kalpli insan, sen de onun gibi kendini boğulmuş hissediyorsan onun acılarıyla teselli bul ve eğer talihinden ya da kendi suçundan dolayı daha yakın bir arkadaş bulamazsan bu kitapçıkla arkadaş ol.''




Goethe'nin bu sözleriyle başlayan kitabı aslında hepimizin içinde bulunan intihara meyilli, platonik aşk kurbanı ufak çocuğun yansıması olarak düşündüm hep. 



Şöyle baktığımızda aslında kitap klasik bir aşk romanı gibi gözükebilir. Goethe'nin mektup tarzı yazdığı bu roman yazıldığı dönem koşullarını da çok güzel aktardığını düşünüyorum. Werther'in Lotte'ye olan aşkı, Lotte'nin evli olması ve dönemin koşulları aslında Wertheri bir nevi intihara sürükleyen olaylardan birisi. Werther evli bir kadına aşık olur ve o kadın hakkında ki aşkını bir arkadaşına mektup olarak yollar. Sonlara doğru Goethe'nin yorumlarıyla karşılaşıyoruz. 


Bu kitabın yazıldığı dönemde o devrin Almanyası için etkileri çok olmuş. Werther'in yalnız melankolik havaları bir çok genci etkilemiş ve intihar oranı artmış. Hatta birçok genç Werther gibi intihar ederken mavi ceket- sarı pantalon giymiş.  





Tüm gencleri etkileyen o son mektuptan son mısra ;

'' ....Senin için ölmenn mutluluğuna erişebilsem! Lotte, senin için kendimi feda edebilsem! Sana yaşamının huzurunu, büyük hazini yeniden tattırabilsem cesaretle ve seve seve ölmek isterdim. Ama ne yazık ki; kanlarını dostları için akıtmak ve ölümleriyle sevdiklerini yüzlerce kez mutlu etmek sadece az sayıda soylu insana nasip olmuştur

Lotte, şu an üzerimde olan bu elbiselerle gömülmek istiyorum; sen onlara ellerini sürüp kutsallaştırdın. Bunu babandan da rica ettim. Ruhum tabutun üzerinde süzülüyor. Ceplerimin aranmasını istemiyorum. İlk kez çocuklarınla birlikte sana rastladığım zaman gögsünde bu pembe kurdeleyi taşıyordun. Çocukları binlerce kez öp ve onlara talihsiz dostlarının kaderini anlat. O sevgili çocuklar!  Etrafımda cıvıl cıvıl oynaştıklarını görür gibiyim. Heyhat sana nasıl da içten bağlanmıştım! Seni ilk gördüğüm andan itibaren bırakmamın mümkün olmadığını düşünüyordum! Bu kurdele benimle birlikte gömülsün. Doğum günümde bana hediye etmiştin onu! Her şey nasılda birbirine karışmış görünüyor! Ah yolun beni buraya getireceğini hiç düşünmedim!Ama sakin ol! Rica ediyorum, sakin ol! 

Tabancaları doldurdum.. saat on ikiyi vuruyor! İşte buraya kadar! Lotte! Lotte, sağlıcakla kal! Sağlıcakla kal!''