Karakterler:
İmge: Kayra’nın en yakın arkadaşı
Fatoş:Üvey annesi
Nihat: Birinci karısını sırf Kayra için terk etmiş. Sonra
Fatoş’la evlenmiş. Kayra’yı evlatlık olarak olan Nihat, hiçbir zaman bunu ona
hissettirmemiştir.
Kuzey: Kuzeni olarak bildiği ve Kayra hakkında tüm
gerçekleri bilen kişi.
Mehmet: Kayra’nın ilk sevgilisi.
Sidar: Daha sonradan kız kardeşi olduğunu öğrendiği kişi.
Akın’ın en yakın arkadaşı.
Akın Polat: Aşk insanı. Sürekli terk edilen bir yazar.
Yazmak için acılarını kanatan, bir imza gününde Kayra’ya aşık olan adam.
Kayra: Akın’ın küçük kızı, serserisiydi. Onu hiçbir zaman
bırakmaya gücü yetmeyen, O’nu seven ve kıskanan küçük kız.
-Her şey geçmişte kalıyor ama hiçbir şey geçmiyor.
-Şimdi de aşka karşı koyma vakti. Yaşadıkça artıyor paylaştıklarımız.
Yaşanan her an unutmak zorunda kalacaklarımızı çoğaltıyor…
-Kayra Allah’tan gelen muştu anlamına gelir.
-Henüz keşfedilmemiş bir suda ceset olmak, bilinen bir
suda boğulmaktan daha mı iyiydi? Şüphelerde bir senaryoydu ve şüphe etmekten
daha kötüydü, şüphe edilen olmak .
-Bir isim aklımın kıyısında dolanıyordu! “Git” diyemiyordum,
“Gel” diyemediğim gibi…
-Ertelemek bir işgüzar eylemiydi. Ben de başarılı bir
tembeldim. Her şey de kaytarma yolları bulabilen ben, aşka gelince hadiseye ölüm
kalım boyutu ekliyordum ve bir görevmiş gibi sadıkça sarılıyordum.
-İstanbul’daki Taksim meydanına Taksim denmesinin sebebi:
Orası yüksektir. Bir tepedir yani. O yüzden sular kente oradan verilirmiş. Su kemerleriyle
taksim meydanına toplanan şehir suyu, oradan üç kol halinde şehre dağılırmış. Yani
taksim edilirmiş.
-En kolay olandır gitmek. Gitmek hiçbir şeyi bitirmez. Aksine
durur da yaşar gibi her şey. Gidene değil, kalana yoldaşlar, anılar vardır,
ayrıntıları vardır aşkın en gerisinde.
-Bazen de söyleyemediklerimiz yaka canımızı.
-Kendine iyi bak; Kimse giderken arkasında bir kötü
bırakmak istemiyordur.
-Kıskançlık aciz insanların özelliğidir.
-Yolumdan dönemediğim için değil, seninle hiçbir tolda
yürüyemeyeceğimi bildiğim için gidiyorum. Yeryüzünün tüm aşkları senin ve beni
unutabilirsin.
-Beni hayatın kendisi yapma! Bana hayatından bir yer ver
sadece.
-Tek aşkta, bütün aşklar yaşamak kadar yoğun, koca bir
aşkın içinde yalnız kalamak kadar tekil…
-Aşk da aşıkta incelik ister.
Bu aşkın adresi
dursun sende
Kelepçeli kuşlar yuvar kurmadan gözlerimize
Ve geri veririz birbirimize
Yitirilmemiş ne varsa.
-Hayatımızı geçirdiğimiz evler, sokaklar, şehirler,
insanlar, aşklar, arkadaşlardı bizi biz yapan.
Kitap
hakkındaki düşüncelerim:
Bir yazar aşkta
ne çok şey istiyor öyle. Bana ufacıkmış gibi gelen hatalarda, sorgulamalarda
anlık ayrılıklar yaşıyorlar. Ne zaman ayrılıp, tekrardan birleştiklerini çok
sonra kavrayabiliyorum ancak. Güzel bir kitaptı. Yazılarıyla kendi içine
çekiyordu. Çok hızlı okuduğunuz zaman
canınız sıkılabilir. Kitabı yavaş yavaş ve anlayarak okumak daha zevkliydi ve
ben bunun farkına daha sonra vardım.
Çok iyi bir kitap içinde yaşadıgımı sandım okurken ve kitap bitince etkisinden çıkamadm bir süre hiç bitmesin istedim.
YanıtlaSilsana katiliyorum
Sililk arkasm okumus ama cok begenmislerrr guzele benziyor hemen okumaliyimmm
YanıtlaSilAkin polat aslinda kahraman tazeoglu. Ben suan ki esi kitapta anlattigi kayra mi? Bunu merak ediyorum.
YanıtlaSil