8 Kasım 2013 Cuma

Kahraman Tazeoğlu - Susacak Var

Karakterler:
İmge: Kayra’nın en yakın arkadaşı
Fatoş:Üvey annesi
Nihat: Birinci karısını sırf Kayra için terk etmiş. Sonra Fatoş’la evlenmiş. Kayra’yı evlatlık olarak olan Nihat, hiçbir zaman bunu ona hissettirmemiştir.
Kuzey: Kuzeni olarak bildiği ve Kayra hakkında tüm gerçekleri bilen kişi.
Mehmet: Kayra’nın ilk sevgilisi.
Sidar: Daha sonradan kız kardeşi olduğunu öğrendiği kişi. Akın’ın en yakın arkadaşı.
Akın Polat: Aşk insanı. Sürekli terk edilen bir yazar. Yazmak için acılarını kanatan, bir imza gününde Kayra’ya aşık olan adam.
Kayra: Akın’ın küçük kızı, serserisiydi. Onu hiçbir zaman bırakmaya gücü yetmeyen, O’nu seven ve kıskanan küçük kız.

-Her şey geçmişte kalıyor ama hiçbir şey geçmiyor.
-Şimdi de aşka karşı koyma vakti. Yaşadıkça artıyor paylaştıklarımız. Yaşanan her an unutmak zorunda kalacaklarımızı çoğaltıyor…
-Kayra Allah’tan gelen muştu anlamına gelir.
-Henüz keşfedilmemiş bir suda ceset olmak, bilinen bir suda boğulmaktan daha mı iyiydi? Şüphelerde bir senaryoydu ve şüphe etmekten daha kötüydü, şüphe edilen olmak .
-Bir isim aklımın kıyısında dolanıyordu! “Git” diyemiyordum, “Gel” diyemediğim gibi…
-Ertelemek bir işgüzar eylemiydi. Ben de başarılı bir tembeldim. Her şey de kaytarma yolları bulabilen ben, aşka gelince hadiseye ölüm kalım boyutu ekliyordum ve bir görevmiş gibi sadıkça sarılıyordum.
-İstanbul’daki Taksim meydanına Taksim denmesinin sebebi: Orası yüksektir. Bir tepedir yani. O yüzden sular kente oradan verilirmiş. Su kemerleriyle taksim meydanına toplanan şehir suyu, oradan üç kol halinde şehre dağılırmış. Yani taksim edilirmiş.
-En kolay olandır gitmek. Gitmek hiçbir şeyi bitirmez. Aksine durur da yaşar gibi her şey. Gidene değil, kalana yoldaşlar, anılar vardır, ayrıntıları vardır aşkın en gerisinde.
-Bazen de söyleyemediklerimiz yaka canımızı.
-Kendine iyi bak; Kimse giderken arkasında bir kötü bırakmak istemiyordur.
-Kıskançlık aciz insanların özelliğidir.
-Yolumdan dönemediğim için değil, seninle hiçbir tolda yürüyemeyeceğimi bildiğim için gidiyorum. Yeryüzünün tüm aşkları senin ve beni unutabilirsin.
-Beni hayatın kendisi yapma! Bana hayatından bir yer ver sadece.
-Tek aşkta, bütün aşklar yaşamak kadar yoğun, koca bir aşkın içinde yalnız kalamak kadar tekil…
-Aşk da aşıkta incelik ister.
 Bu aşkın adresi dursun sende
Kelepçeli kuşlar yuvar kurmadan gözlerimize
Ve geri veririz birbirimize
Yitirilmemiş ne varsa.
-Hayatımızı geçirdiğimiz evler, sokaklar, şehirler, insanlar, aşklar, arkadaşlardı bizi biz yapan.

Kitap hakkındaki düşüncelerim:
  Bir yazar aşkta ne çok şey istiyor öyle. Bana ufacıkmış gibi gelen hatalarda, sorgulamalarda anlık ayrılıklar yaşıyorlar. Ne zaman ayrılıp, tekrardan birleştiklerini çok sonra kavrayabiliyorum ancak. Güzel bir kitaptı. Yazılarıyla kendi içine çekiyordu. Çok hızlı  okuduğunuz zaman canınız sıkılabilir. Kitabı yavaş yavaş ve anlayarak okumak daha zevkliydi ve ben bunun farkına daha sonra vardım.

4 yorum:

  1. Çok iyi bir kitap içinde yaşadıgımı sandım okurken ve kitap bitince etkisinden çıkamadm bir süre hiç bitmesin istedim.

    YanıtlaSil
  2. ilk arkasm okumus ama cok begenmislerrr guzele benziyor hemen okumaliyimmm

    YanıtlaSil
  3. Akin polat aslinda kahraman tazeoglu. Ben suan ki esi kitapta anlattigi kayra mi? Bunu merak ediyorum.

    YanıtlaSil

Sevgili canlar, lütfen yorumlarınızı esirgemeyiniz. :) Hepiniz benim için değerlisiniz. Sizleri çok seviyorum. :)