2 Kasım 2013 Cumartesi

Kahraman Tazeoğlu - Araz


Karakterler
Yazar:Anladığım kadarıyla Kahraman Tazeoğlu'nun kendisi. Okumak için İstanbul'a giden ve arkasında Araz'ı bırakan, İstanbul'un çekimine giren kişi.
Araz:Yazarın sevgilisi. İstanbul’a gidince yazar, uzun bir zaman sonra yanına gidiyor. Sevgilisinin yanına.
Murat:Yazarın en yakın arkadaşı.
*Murat ve Araz araba kazasında ölüyor.
-Beni bir gün yakalayacağını bildiğim gerçekten kaçmak ne kadar trajik. Öleceğini bilip hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak.
-Kısa hayatlara uzun cümleler kurardık.
-Olmadık insanlarla üç kuruşluk sohbetlere oturuyor, tebessüm bile etmeyeceğimiz şeylere kahkaha atıyoruz.
-Yalnızlığa en büyük düşman senin yokluğun. Varlığını inkar edecek bir yokluk, yokluğu yok sayacak bir varlık yok. Ben seni unutmak için sevdim! Hatırlamak için nefret ettim. Seni beni sevmek için unuttun. Nefret etmek için hatırladın.
-Söylenmemiş tüm sözcüklere ağlarsın anacak.
-Bir adımda bir uçurum, bir uçuruma en gizli yakınlığımı saklarım, taa ki sen seslenmekten, ben de saklandığımdan gelene kadar…
-Yıllar bizden aldıklarını geri vermemek üzere kaçıp giderken, yarını bile bile bulamamak umarsızlığıyla gün için savaş vermek ne demekti?
-Seni düşünürken yıldızlara sakınırdım umutlarımı.
-Söz ezmek için kullanılan bir silah, arkadaşlar, yoldaşlar arasında bile.
-Sevdikçe korktum, korktukça daha çok sevdim.
-Yanyana yürümenin yalnızlığı, tesadüf karşılaşmaların yapaylığı vardı yollarda.
-Aşk kendini oraya yerleştirdi ve şimdi gitti. O boşluk yeni bir aşk gelip oraya yerleşene kadar acıyla dolu kalacak.
-…Ben geride bıraktıklarımı da hep yanımda taşıdığım için sorun olmuyor…
-Yazar olmak duygularını satmak, sır fahişeliği yapmak gibi geliyor.
-Aşk bir bilinç kaybı değil, kaybın bir bilinçidir.
-İnsan kendini bulmamalı, hep aramalı.
-Şimdi üç şey var; sen, ben ve bir de “biz”… biz diyorum sana anlasana…
-Evet! Susmak birilerinin hep konuşmaya mahkum etmekti. Ve en çok konuşan en fazla hata yapandı her zaman. En çok susanın hep haklı kaldığı gibi…
-Seni Seviyorum, Çünkü; Bu siyah beyaz dünyada tek renk sensin, Bir ressamın fırçasından çıkmış gibi ... Ama alalade bir renk değil, Gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan bir renk ... ''
-Meğer susmak, insanın içiyle konuşmasıymış. Geç fark ettim!

-Yitirdiğin her şeyde kazandığın bir şey var;
  kazandığın her şeyde biraz yitirdiklerin.

  Bu yüzden birileri hep ısınıp dururken dinmez üşümelerin..!


Kitap hakkında düşüncelerim:
Bir Kahraman Tazeoğlu klasiği daha. Aşk, ayrılık, kelimelerin kağıda dökümü, şiirler, mektuplar… Zaten bunlar olmasa Kahraman Tazeoğlu, Kahraman Tazeoğlu olamaz. Olayı bu. İçine çekti beni. Cümlelerinde kendimi buldum. Dışa vuramadığım gerçekleri yazmış sanki. Ama çok kısa sürdü Araz. Keşke biraz da uzun sürebilseydi.


2 yorum:

  1. hiç okumadım bu yazarı. oku diyosun yaniii öle miiiii :)

    YanıtlaSil
  2. Oku mu diyomuşum, öylemiymiş. :):)
    O zaman sen de okuyormuşsun. :)

    YanıtlaSil

Sevgili canlar, lütfen yorumlarınızı esirgemeyiniz. :) Hepiniz benim için değerlisiniz. Sizleri çok seviyorum. :)