Hayırlı cumalar. Ne zamandır aklında bu postu yayınlamak. Ama nasip bu güneymış.
Sinan Yağmur'un okuduğum 3. kitabı. Mevlana ve Şems'iokudum. Kimya Hatun arada kaynadı. Ve kütüphaneye girer girmez gözüme bu kitap takıldı. Bu sefer Şems'in ağzından Hallac-ı Mansur anlatıyor. Hallac'ı herkes tanır diye
düşünüyorum. Hallac'ın diğer dervişlerden farklı olması O'nun Ene'l Hak demesi. Yanlış anlatmıştı herkes Hallac'ı. Ve darağacında almışlardı. Önce kırbaç. Sonra elini ayağını keserler. Hallac ölmez. Ve gülümser. Taş alanlara da gülümser. En son başını gövdesinden ayırırar. Artık o vuslata ermiştir.
Okunması gereken bir kitap. Hallac'ı bir nebze de olsa anlayabilmek için.
Kitaptan Notlar
İnsan bilmeyenden hep korkar
Gaflet, cehennem yandikça ıslanan tek odunudur.
Susmak cümleden cümleye değil gönülden gönüle konuşmaktır.
Hayvanlara bir bak. Hayvana ot verilir, süt alınır. İnsanlara bilinç verilir, aşk alınır.
Bir kadın bir erkekte aşka eremez.
İnsan insanın ayetidir. İnsan insanın sükutudur. Sükutu gönül olanın gönlü "Sübhan" muştusu ile susar.
İnsan, Allah'a aşk duyacaksınız da, Allah bu aşkı karşılıksız mı bırakacaktı. Asla! Allah yârdır. Allah var, vesveseye mahal yok!
Allah'ım ne güzel bi kitap bu böyle! Yalnız ben okursam hep ağlayıp kitabı ıpıslak ediceğim kesin, en iyisi ödünç almamak, kendi kitabıma daha rahat davranırım =)
YanıtlaSilSen ne duygusalsın ya. :) Ben heçç ağlamadım.
Silsen kitaplara ne tür işkencelerde buluyorsun acep :D
Şems'in ağzından hallac'ı Mansur un öyküsünü dinlemek isterdim, alıntılar kısmını beğendim :)
YanıtlaSil